Bireyleşme

Pozitif Disiplinde ‘sorunlu davranan çocuğun, cesareti kırılmış çocuk’ olduğunu öğretiyoruz. Aslında bu her zaman doğru değil. Çoğu zaman, sorunlu davranan çocuk sadece bireyleşmektedir ve aslında gelişimsel olarak yaşına uygun davranıyordur. Başka bir deyişle, hiç de sorunlu davranmamaktadır.

Bireyleşme sürecinde çocuklar sürekli “Dünyamda diğerlerinden ayrı olarak ben kimim?”, “Nasıl bir gücüm var ve bunu nasıl kullanabilirim?”, “ Ne işe yarıyor ve ne yaramıyor?” gibi soruların cevabını almak üzere yaşamı bir deney tahtası olarak kullanırlar. Ebeveynler için ne kadar sinir bozucu olsa da küçük çocuklarda bu deneyimleme oldukça masumcadır. Ergen olduklarında bireyleşmenin eşanlamı İSYAN’dır.

Bu bireyleşme çabasının içinde çocuk kendi varlığını, gücünü, çevresi üzerindeki etkisini hissetme ihtiyacı içindedir. Hep söylediğimiz gibi, çocukların en temel ihtiyaçlarından biri önemli olduklarını hissetmektir. Bu önemlilik hissini yakalamanın bir yolu da dünya üzerindeki etkisini hissetmek ve birey olarak var olduğunu deneyimlemektir. Birey olmak demek, kendi beğenilerinin, kendi tercihlerinin, kendine ait düşünce ve becerilerinin olduğunu görmektir.

4 yaşındaki bir çocuk sizin kural olarak koyduğunuz ve uygulamasını beklediğiniz bir kuralı duymak istemediğinde kendi varlığını ve bireyliğini savunmaya geçiyor olabilir, sadece asilik yapmak yerine. Şimdi kendinizi onun yerine koyun. 24 saat birileri sizin adınıza ne zaman ne yapacağınıza, ne kadar ne yiyeceğinize karar verip dayatıyor ve sürekli neyi nasıl yapmanız gerektiğini söylüyor. Eminim çocuğunuzdan çok daha kısa sürede isyan bayrağını çekerdiniz.

Eğer çocuğunuzun davranışının bireyleşme sürecinin bir parçası olduğunu anlamazsanız, asilik yaptığını düşünüp, güç savaşını başlatmak an meselesidir. Belki sadece o an için aklı başka bir şeyde olan 6 yaşındaki çocuğunuzu anlamayıp ona hakaret etmeye başladığınızda, asıl asiliğin tohumlarını kendiniz atmış olursunuz. Haksız şekilde rencide edilen çocuk ister istemez içinde intikam duygusu beslemeye başlayıp, söylenenleri inadına yapmak istememeye kadar gidebilir.

Tekrar ediyorum, çocukların önemli olduklarını ve yaşam üzerinde güçleri olduğunu hissetmeye ihtiyaçları vardır. 2 yaş krizi dediğimiz, çocuğun kendi bireyliğini ve özerkliğini hissetmek istemesinden başka bir şey değildir. Beceriler anlamında henüz özerk olamayacak yaştadır ancak bu ihtiyacı hisseder. Biz anne-babalar ne yaparız? Onun henüz bilemeyeceğini, yapamayacağını düşünüp, her şeyi onun yerine yapmaya koyuluruz. Bu da çocukta kendi varlığının hiçe sayıldığı duygusunu geliştirir. Hepinizin hayatında sürekli çözüm odaklı, işlerin iyi yürüyebilmesi için etrafına fikir veren, neyi nasıl yapması gerektiğini söyleyen birileri vardır. O kişi karşısında ne hissettiğinizi hatırlayın ve hemen çocuğunuza yaşam alanı sağlamak adına biraz geri çekilin. Kendi kendisine keşfetmesine, yapamasa da yapana kadar denemesine izin verin. Bırakın yemekleri döksün yerlere. Koltuğa çıkmaya çabalasın. Kendi kararlarını alabilme imkanı verin ona, kendi yaşamı üzerinde bir etkisi olduğunu hissetsin, kendi varlığıyla gurur duysun.

‘Nasıl yani? Bırakayım her şeyi kafasına göre mi yapsın? Her ne isterse yapmasına izin mi vereyim?’ dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, birçok ebeveyn için sadece iki seçenek vardır: Kısıtlayıcı ve kontrolcü olmak ya da fazla izin verici olmak. Bir kez daha fazla izin verici olmanın çocuklar için sağlıklı olmadığının altını çizmek istiyorum.
Çözüm her iki uca da kaçmadan, hem çocuğun hem durumun ihtiyaçlarının gözetileceği hoşgörülü ve kararlı bir tutumda. Burada çocuğunuzun bireyleşme çabasını fark etmek ve ona belirli sınırlar içinde yaşam alanı tanımak çocuğunuzun hem özgüveni hem de size olan güveni açısından çok önemlidir.

Uzun vadede düşündüğünüzde, çocuğunuzun başkalarının emir ve kararlarıyla yaşamasını mı istersiniz, yoksa öz farkındalığının olmasını ve kendini özgürce gerçekleştirmesini mi?

Eğer bu bireyleşme çabasının farkına varmazsanız, çocuğunuzun davranışını kişisel alıp güç savaşlarına neden olabilirsiniz. Çoğu zaman çocuğunuzun meydan okumadığını ya da sorumsuzca davranmadığını hatırlamanızın faydası olabilir. Onlar sadece öğrenmek ve anlamak adına test ediyorlar. Bireyleşme önemli bir gelişimsel süreçtir. Eğer çocuklara hoşgörülü ve kararlı bir ortamda deneyimleme imkanı verilmezse, yetişkin olduklarında bireyleşmek için savaşım vermek zorunda kalacaklardır.